Beş milimetreden daha küçük plastik parçacıkları olarak tanımlanan mikroplastikler, ne yazık ki birçok yiyecek ve içecekte bulunabiliyor. Peki bu yolla vücudumuza giren mikroplastikler, bağırsak sağlığını nasıl etkiliyor?
Mikroplastikler bugüne dek su şişelerinde, deniz ürünlerinde, sofra tuzunda, elma ve havuç gibi meyve ve sebzelerde ve hatta birada dahi tespit edildi. Soluma ile birlikte yiyecek ve içecekler, insanların mikroplastikleri tüketmesinin ana yolları arasında.
Sağlık üzerinde olumsuz etkilere neden olabilen mikroplastikler geçmişte yapılan araştırmalarda karın ağrısı, mide bulantısı ve kusma ile ilişkilendirildi. Bazı araştırmalar mikroplastiklerin antimikrobiyal dirençli bakterilerin yayılmasıyla ilişkili olduğunu öne sürdü. Yeni bir incelemede, mikroplastiklerin bağırsakları da nasıl etkileyebileceğine dair araştırmaların verileri bir araya getirildi.
Mikroplastikler bağırsak sağlığına zarar verebilir mi?
Bağırsak sağlığı şu anda gıda endüstrisinin önemli trendlerden biri. Bağırsak sağlığına yönelik faydalar sunan birçok ürün var. Artan sayıda araştırma, bağırsakları yönetmenin sağlığın birçok bileşenini etkileme potansiyeline sahip olduğunu ortaya koyuyor.
İlk olarak, mikroplastiklerin varlığı bağırsak sağlığımızı değiştirebilir. İncelemeye göre, mikroplastikler sindirim sisteminde biriktiğinde (sindirime karşı dirençleri nedeniyle uzun süre kalabilirler) bu, yararlı ve zararlı (patojenik) bağırsak bakterileri arasında bir dengesizliğe (disbiyoz) yol açabilir. Bu dengesizlik bağışıklığın zayıflaması, bağırsak fonksiyonunun bozulması dahil olmak üzere bir dizi sağlık sorunuyla ilişkilendirilir.
Bağırsak disbiyozu inflamatuvar tepkilere yol açabilir ve bağırsak geçirgenliğini artırarak, sızdıran bağırsak olarak bilinen duruma yol açabilir. Bu durum patojenlerin dolaşıma sızmasına yol açarak potansiyel olarak otoimmüniteye (vücudun bağışıklık sisteminin vücudun kendi dokularına saldırması) neden olabilir. Mikroplastikler ayrıca bağırsak astarındaki mikro aşınmalar yoluyla bu durumu daha da kötüleştirir. Ayrıca ağır metaller ve kalıcı organik kirleticiler (POP'ler) gibi bağırsak zarına daha fazla zarar verebilecek kimyasallar da taşıyabilir.
Mikroplastikler, kalp ve böbrek sağlığının önemli parçaları olan bağırsak-kalp eksenini ve bağırsak-böbrek erişimini bozabilir. Ayrıca, mikroplastiklerin varlığı sistemik enflamasyona neden olabilir. Bu da diyabet, obezite, kardiyovasküler ve otoimmün hastalıklara yol açabilir. İnflamatuvar tepkiler insülin sinyal yollarını bozabilir.
Mikroplastiklerin bağırsak- beyin eksenini etkileyerek nörolojik ve hatta psikolojik bozukluklara yol açtığı da biliniyor. Bu bağlamda anksiyete, depresyon ve bilişsel gerilemeye yol açabiliyor. Disbiyoz, incelemeye göre beyin sağlığı için çok önemli olan kısa zincirli yağ asitlerinin üretiminde bir azalmaya yol açabilir. İncelemeye göre mikrobiyom aynı zamanda enerji homeostazı ve besin metabolizmasının da merkezinde yer alır. Bu da mikroplastiklerin enerji depolama ve harcamada dengesizliklere yol açma potansiyeline sahip olduğu anlamına gelir.
Araştırmadan elde edilen sonuçlar Frontiers dergisinde yayınlandı.
Kaynak: Gıda Hattı
Comentários